Acıklı Sözler,Acıklı Mesajlar

Sayfa İçeriği: Acıklı Sözler Kısa, Acıklı Sözler Anlamlı, Acıklı Sözler Ağlatan, Acıklı Sözler Etkileyici, Acıklı Sözler Tumblr, Acıklı Sözler Facebook

Bu anlamlı sözler sitesinde sizlere en damar acıklı sözleri hazır ettik. Bu güzel acıklı sözleri kısa mesajla yollayın ya da sosyal medyada paylaşın tercih sizin ne yapmak isterseniz yapın.

EN DAMAR ACIKLI SÖZLER

Acıklı Sözler,Acıklı Mesajlar
Acıklı Sözler,Acıklı Mesajlar
Manşet: Bazı insanlar yağmuru hisseder. Diğerleri ise sadece ıslanır.

En tatlı şarkılar en acı duyguları dile getirenlerdir.

Belki yağmura gerek kalmazdı insanlar bu kadar kirli olmasaydı.

Toprak, sevdiklerimizi aldığı için mi böyle güzel kokar?

Uğrunda ölmedim! Uğrunda ölünecek sandığım biri için yaşadım hep.

Sanki tüm hayatım boyunca yanlış melodiyle dans etmiş gibiyim.

Mendil satan çocuğun burnunu koluyla silmesi kadar acımasız bu hayat.

Yarı yolda bırakmışım. Nankör olma yarı yola kadar getiren benim.

Ona sarılıp, kulağına dakikalarca ‘beni hiç bırakma’ diye fısıldamak istiyorum.

Anlatamıyorum ki ben derdimi, gözlerine bakıp konuşamıyorum ki.

Boşluğunu dolduramaz kimse demiştim giderken. Gelme. Sana bol gelecek artık bu aşk!

Sakın yanlış anlama kendimi yitirmiş değilim. Sadece sende kayboldum o kadar.

O nasıl? diye soruyorlar. Öldü galiba diyorum, çünkü ömrü yettiği kadar yanımda olacaktı.

Sevdiklerinizi incitmeyin. Çünkü onları bir gün incitmek için bile bulamayabilirsiniz.

Ve sen yıllardır içinde yaşadığın yürekten, valizler dolusu anılarla kendi yalnızlığına taşınırsın.

Herkes güzel bir hikâyenin konusu olabilir ama bu mutlu olacağı anlamına gelmez.

Ey Hayat! Daha fazla yorma beni. Ben fazlasıyla ödedim senin uğruna kaybettiklerimin bedelini.

Seni aklıma getirecek o kadar çok şey varken, seni yanıma getirecek hiç bir şey yok.

İtle köpekle uğraşacak vaktim olsaydı veteriner olur, insan gibi görünen hayvanları tedavi ederdim.

Bir süre sonra anladım ki; vazgeçilmez olan sen değilsin. Vazgeçmeyi bilmeyen benim.

Boş yere canı yanmaz insanın. Ya bir eksiklik vardır geleceğe dair ya da bir fazlalık geçmişten gelen.

Eski yaralarımızın acılarını dindirecek şefkatli bir el beklerken, yeni yaralar sahibi olduk.

Ağacın yaprakları gibi döküldük seninle ayrı yerlere. Oysa ne hayaller kurmuştuk aynı dalın üzerinde.

Duruyorsam sebebi var. Susuyorsam nedeni var. Herkes rahat olsun her şeyin bir zamanı var.

Herkes dostum olamaz! Hayat benim kimse karışamaz aşka gelince bir kere sevdim bir daha işim olmaz.

Çocuk olsam yeniden. Bir tek düştüğüm için acısa içim ve kalbim çok koştuğum zaman çarpsa sadece.

Bisiklet sürmek gibidir aşk düşe kalka öğrenirsin. Öğrendiğinde denediğin ilk şey ellerini bırakmak olur.

Tenine dokunmadan avuçlarını kavramadan da seni sevebilirim. Çünkü istediğim tenin değil yüreğin.

Seni kimsenin üzmesine izin vermeyeceğim dediğinde bunu kendim yapacağım demek istediğini anlamamışım.

Aldırma söylenenlere varsın görenler seni bir ot sansın. Sen gül ol da uğruna ötmeyen bülbül utansın.

Birisini unutmak zorundaysanız bunu sindire sindire yapın. Çünkü aklın zamansız öldürdükleri yürekte amansız dirilir.

Unutma ki nefret ve kinin ertesi pişmanlıktır. Ve her canlıya ölüm vardır. İnsan ölür ama ölmeyen insanlıktır.

Kimseye dur diyemem huyum böyle giden için üzülemem! O bensizliği seçiyorsa bende onsuzluktan bir şey kaybetmem.

Duyduğuma göre benden nefret ediyormuşsun? Seni düşünecek vaktim olsaydı inan bende senden nefret ederdim.

Daha kaç gecemiz var birbirimize sarılmadan geçireceğimiz? Kaç sabaha daha hayatımda olmadığını hatırlayarak uyanacağım?

Gerçekten seven insan hiçbir şeyi mazeret etmemeli. Seviyorsa söyleyebilmeli söyleyemiyorsa sevmiyordur bitti.

Aramızda bir harfin lazımı olur sevgilim? Ha g’ittin’ Ha ‘ittin’. Bir köpeğin dostluğu, bir dotsun köpekliğinden iyidir.

Yürek söz vermişse dönülmez. Yâre gönül vermişse inkâr edilmez. Bizde yürek zedelenir ama sevgiliye ihanet edilmez.

Bir gül olmak isterdim! Neden mi? Beni koparıp kokladığında vücudunun derinliklerine girip bir daha oradan çıkmamak için?

Ne güneşi istiyorum karanlığıma, ne de yıldızları istiyorum gece yarılarında. Çok değil, bir tek seni istiyorum yalnızlığıma.

Varlığınla başlayan bir günün yokçuluğunla bitmesine alışamadım aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım.

Hep şerefe deyip kaldırırdın kadehi, ben ise hep mutluluğa kaldırırdım. Senin şerefe ihtiyacın vardı, benim ise mutluluğa.

Sevmek mi? Hiç duymadım ki. Gülmek mi? Çoktan unuttum. Yaşamak mı? Oda ne. Aşk mı? Büyük bir yalan. Yalnızlık mı? İşte o benim dünyam!

Değer verdiğin insanların verdiğin değere layık olmadıklarını anlarsan, sakın sen üzülme, bırak layık olamadıkları için onlar üzülsün.

Sadece mutlu olmayı isteseydik olurduk ama biz hep diğerlerinden daha fazla mutlu olmayı istedik ve hep diğerlerinin daha mutlu olduğunu zannettik.

Uzatma ellerini. Uzak olsun istemez. Benden aldıklarını vermeye gücün yetmez. Seni en çok hak edene değil sefil edene gidiyor bu yürek.

Umutsuzluğu ihraç eden birçok ülkenin herhangi bir şehrinde bıraktım seni inzivaya çekilmiş bu hikâyenin hüzün dolu tetiğini çoktan çektim, seni öldüreli çok oldu.

Hala bilmiyordun sevgilim ben sende bütün aşklarımı temize çektim. Anladığında yapacak tek şey kalmıştı sana, bütün kazananlar gibi terk ettin.

Sebepsiz yere ağlamak istedin mi hiç ağlarken boğazına bir düğüm saplandı mı yanağından süzülüp yüreğine düşen her damlada seni seviyorum diye haykırmak geldi mi içinden sevdiğine şimdi de ağlıyorum sevdiğim ama sana değil bir kalemde sildiğin aşkımıza ağlıyorum seni sevdiğim için özür dilerim.
Daha yeni Daha eski